28 Kasım 2012 Çarşamba

İçime Derya Baykal Kaçtı

Ohh be sonunda Derya Baykal benim de içime kaçtı çünkü kendimi çok zorladım :D

Hem 6 yıl öncesine dönüp bakarsak bu blog zaten benim elişlerim, hobilerim ve yemek tariflerim için açılmıştı ben amacından saptırdım o ayrı :)

Ha neyse böle abidik gubidik şeyler yapan birinin içine ya Derya Baykal kaçmıştır yada çok fazla Martha Stewart izlemiştir. Yok ben ikisini de izlemiyorum ama çok fazla blog izliyorum benim nem eksikti al bende yaptım işte.

Ben bunlara DIY(do it yourself) demiyeceğim; sevmem ecnebice lafları zaten hiçte ingilizcemi ilerletmek için girişimde bulunmuyorum tembelim tembel :)

Bu tip çalışmalara kısaca İDBK(içime derya baykal kaçtı) projesi, çalışması filan diyeceğim anlayın yormayın beni açılımı biliyorsunuz :D

Şimdi arap bol bulduğu yağı her tarafına sürermiş ya benimki de aynı o hesap ben bu bantları illa bitircem yok bitmezse içim rahat etmez :D e yaratıcılıkta zaten yok biliyorsunuz aklıma yeni malzeme de gelmez benim elimdeki tek malzeme de bu bantlar ben  de yine bantlarımla bir çalışma yaptım bi çalıştım bi çalıştım sormayın bu şemsiyeyi yapabilmek için beyin fırtınası yaptım :D Yarın bantlardan size pasta yada elbise yapmayı düşünüyorum :D

Yağmura hazırlıksız yakalanılan bir anda alınmış ucuz-kullanışsız, muhtemelen de bir iki kullanımdan sonra yırtılıp çöpe atılacak bir şemsiye vardı dur dedim ben bu bantları buna yapıştırayım :D




Evet yağan ilk yağmurda bu şemsiyeyi alıp dışarı çıkacağım :)

Son 2 gün

Blog şu an şaşkınım, daha idrakında diilim belki de ama vardır bunda da bir hayır diyorum. Az önce yeni açılan işyerimin tamamen ekonomik sebeplerden dolayı birini çalıştıramayacakları haberini aldım. Yani işimi evet kaybettim buraya yeni biri alınmayacak biliyorum, birini almak isterlerse gelicek insan yine ben olucam bunu da biliyorum ama herşey iyi giderken maddi sebeplerden dolayı işimi kaybetmiş olmak hem onlar adına hem kendi adıma üzdü beni :) Umarım maddi sıkıntılarından kurtulurlar.

Neyse 2 gün sonra tekrar ev kızı moduna dönüyorum ama yapıcak bişiler bulurum elbet :)


25 Kasım 2012 Pazar

Fulyannasın madem, öğüt ver her dem :)

Serde var Pollyannalık, ee blog adımızda karakterimizle müsamma madem Fulyanna, başlayalım öleyse.. :)

Sözlerime, haşa! , ben ulvi bir güç değilim, psikolog, yaşam koçu filan hiç değilim sadece içinde fırtınalar kopmasına, bazı konularda kendi başına bile sürecek merhemi olmamasına rağmen tamamiyle yaradılışından ötürü-ki bunun için hep şükrederim-mutlu, pozitif biri olarak birilerine belki yardımım dokunur, belki sözlerim yarasına rmerhem olur die ve herşeyden önemlisi kendi iç döküşüm, rahatlamama sebep olduğu için bundan sonra Fulyannadan incilerle size ses vericem.. Birilerinden öğüt alıp, yaşanmışlıkları dinleyip kendi hayatıma anekdotlar alan biriyim; kim sevmezki mutluluğa dair bir ipucu varsa edinmeyi :) işte bu sebeple yazacağım artık bunları..

Sizlerin de yaptığından emin olduğum ve benim hayatımın belki de şifresi diyebileceğim şey; Şükretmek


Her gece kendimle başbaşa kaldığımda nefes aldığım, hayatta olduğum için şükrederim; her canlının ölümü tadacağını biliyorum evet ama ben yine de anne, babam ve ablam sağ olduğu için şükrederim. Hatta bu liste uzar Allah'ım ananem, dayım, akrabalarım, komşularım, arkadaşlarım, işverenlerim yok sen hiçbirini de başımdan eksik etme die dua ederim :) o an tüm tanıdıklarım film şeridi gibi geçer gözümün önünden ve dualarımla onları da kurtarmaya çalışırım :)

Neyse tamam bu kadar çok seçme hakkım yok biliyorum aralarından üçünü bari kurtarayım annem, babam, ablam diğerlerini kaybetsemde çok üzülürüm ama önceliğim bunlar diyorum :)

Sağlığım yerinde olduğu için ki pek çok kronik rahatszlığa sahip marazlı bir bünyem olmasına ve ömür boyu her sabah uyandığımda elimi yüzümü bile yıkamadan içmek zorunda olduğum tiroid hapım olmasına rağmen çok sağlıklı olduğum için şükrederim :)

Sonra başımızı sokacak bir evimiz olduğu için ki bu ev öyle çok ahım şahım diil bildiğin eski, 35 yıllık bir binadan bahsediyorum üstelik tapusu bize ait bile diilama doğup büyüdüğüm, büyümekte olduğum, maneviyatımda büyük yer eden, bana saray gibi gelen,huzur bulduğum yer için şükrederim.

Sıcacık yatağım olduğu için(ki o an yastığma gömülür kendi kokumu koklarım delimiyim ne :D), pisboğaz biri olarak sıcacık bir tabak yemeğimizin olabildiği için şükrederim.

Şimdilerdeyse bir işimin olduğuna şükrediyorum tüm bu şükürleri ederken bugüne kadar bilerek yada bilmeyerek işlediğim kusurlarım günahlarımın affı için de tövbe ediyorum. kötü, düzeltmeyi başaramadığım huylarım içinde ondan, O yüce güçten yardım istiyorum. Ve doğru yoldan ayrılmamam için elimi, omzumu hiç bırakma diyorum ki Rabbim bu iyi niyetli kulunun hep yanında biliyorum ;)  Allah'ım nolur kenafir gözlülerin nazarı değer şimdi sen hep yanımdasın die ama nazardan da sen koru Yarabbim  :)

Bekara karı boşamak kolay derler Fulyacım sen şanslısın, benim anne babam yok,ölüm acısı tattım, yada ayrılar da diyebilirsiniz( felaket örnekleri çoğaltılabilir) size nasıl telkinde bulunabilirim bilmiyorum yada ben o durumda olsam verilen telkinler işe yarar mıydı onu da kestiremiyorum ama benim mutluluğumun şimdilik şifresi bu :)

Hep şükretmek, sahip olamadıklarımla diil olduklarımla mutlu olabilmeyi bilmek. Ve siz siz olun sizden daha güzel giyinen, daha zengini, daha iyi evde oturan, daha iyi bir işte çalışan, daha iyi maaşı olan yada daha mutlu herşeyi yolunda giden biri görür de iç geçirirseniz o an aklınıza sizden daha aşağıda olan insanları getirin ve şükredin  işte o zaman gerçekten çok mutlu oluyorsunuz. Sizleri bilemiyorum ama ben en azından böyle mutlu oluyorum;) 

İlk giriş böyle olsun ne yapmaya çalıştığımı anladınız en azından :)
Aklıma geldikçe, içimdekileri dökme ihtiyacı hissettikçe bu tür paylaşımlara yer vericem.

Ha bu arada bu hayatta kelime sürecek merhem bulamadığım ve beceriksiz olduğum tek konu aşk meşk işleridir bu konularda malesef size verecek bir aklım yok çünkü bu konuları eline yüzüne bulaştıran, erkeklerle ilişki yaşama özürlü biriyim ama güzel bir ilişkim olacağına, dillere destan bir aşk yaşayacağıma ve mükemmel bir evliliğim olacağına ve sizlere bu konuda da nutuk atacağıma eminim :D

Önce söz, nişan, düğün hazırlıkları, gelinliğimden tut da davetiyemi şöle seçtim, düğün mekanım burası olucak, evimde işte bu die her detayı  okuycağınız günler gelicek. Ahh en sonrasında ise  size çocuk bakımından da dem vuracağım :D

Şimdilerde benim tabak çanağıma bakıyonuz ama birgün bebeğin gazı nasıl çıkar, ilk dişi çıktı, bebeğim 6 aylık oldu ek gıdaya geçtik bugün veledime yeni bir çorba yaptım şeklinde postlarda okuyacaksınız :D

Bir de evkızıyken nasıl başarılı bir iş kadını olunur birgün size  bunun da kitabını yazıcam. Söz ilk imzamı siz bloggerlara vericem çünkü siz beni bu kıytırık yazılarımla okumaya başladınız ;)

O günlerde gelecek elbet bekle yavrum :D
Düş kurmak beleş, düş kurmak benim için mutlu olmak demek öyleyse hadi sende kur düşlerini ve onları dile getirmekten utanma, sıkılma haykır hadi onları :)

20 Kasım 2012 Salı

Hava durumu; gözlerim yağmurlu..

Tumblr_mdmus6gdyi1rjllgbo1_500_large

Havada yağmur gözümde nem var bu ara.
Bu kışın ilk yağmuru bugün düştü İzmir'e. Halbuki ben hala yanık hatçe gibi hırkaylan çıkıyorum dışarı. Sabah hava gayet güzeldi ama demin dışarı bir çıktım ki yağmur; şemsiyesiz yakalandım iyi olmadı.

Blog güldüğüme bakma içimi dökmem lazım. Patlayacak yer arıyorum şu an canım çok sıkkın. Bazı şeyler ters gidiyor bu ara. Bağırmak haykırmakkkk istiyorum o kadarrrrrrrr.

Neyse blog senin bi suçun yok sana nie atar yapıyosam :) off anlatmak istediğim şeyler var ama burda anlatamıyorum içimi kemiriyor öle işte :)

Kış seni sevmiyorum; henüz İzmir'e gelemedin ama gel ve bi an önce git. Ben yazımı, içimde açan çiçeklerimi bekliyorum :)

Not: Sıkıntımın sebebi havalar diil, malesef insanlar; benim iyi niyet taşıdığım ve iyi niyetimi haketmeyen insanlar...


16 Kasım 2012 Cuma

I ♥ Cupcake

Konumuz aslında masking tape, cupcake diil :)
Hani ben okullar açıldığında kırtasiye malzemelerine duyduğum sevgiden bahsetmiştim ve sevimli bantlar almıştım, nerde kullanıcağımı bilmediğim, hatta kullanmaya kıyamadığım bantlarım :)


İşte nette gezerken bu her şeyi bulan Caponların masking tape sanatını öğrendim ve bazı çalışmalarını inceledim.

Millette ne yaratıcılıklar var bende ise sadece beceri, el yeteneği var; çok üzülüyorum bak ağlıcam şimdi :(

 Aklıma bir fikir gelse çok güzel işler çıkıcak ortaya ama o fikir gelmiyo bana :)

Neyse kendimi çok zorladım kız dedim uydur bişi çıkcak ortaya hatta bu yaptığım şeyi çekiliş yapıp hediye etmek gibi bir düşüncem vardı ama yok dedim bundan hediye olmaz :D

Benim bantlarım masking tape diil sanırım, bantlarım Caponlarınki gibi amacına tam anlamıyla hizmet etmemiş olabilir ama ben masking tape'den ilham aldım :)

Bu da Turkish tape olsun öleyse :D

Gülmeyin nan bana hepinizin ağzını bantlarım bak :D


Allah'ım nolur benim de içime Derya Baykal kaçır; bende üretmek, bişiler uydurmak, yaratıcı olmak istiom lütfennn :)

Öncelikle netten bir cupcake görseli buldum ve çıktı aldım. Sonra elimdeki farklı bantları cupcake deseninin üzerine yapıştırdım. İstediğim renkte fon kartonları ile de zemini hazırladım oldu bana cupcake masking tape çerçeve :)
Ben odamı süsledim bu şirin çerçeve ile sizde ister mutfağınızı isterseniz de çocuğunuzun odasını süsleyebilirsiniz.

Fulya'cım yaptığın şey çok dandik ben gerçek masking tape çalışmalarını  görmek istiyorum diyorsan da al bunlara bak :)




created at: 05/12/2011






Nette masking tape, washi tape die aratırsanız dıy filan da yazarsanız bu çalışmaların daha çoklarını bulabilirsiniz.

15 Kasım 2012 Perşembe

Hava Durumu..

resim: netten (ç)alıntı

Napdurun blog :)
Ben buralardayım, sizi okuyorum. 
İzmir'de havalar hala maşallah güzel; hırka ile dışarı çıkılabiliyor. 
Bendeki havalar da gayet güzel; işler güçler rutin, onun dışında aklım baya bir yoğun :D
Resim çekmek bloğa yazı girmek bu sıra içimden gelmiyor, anlatacak bişi yok belki de bilmiyorum ama buradayım bir ses vermek istedim.