30 Eylül 2014 Salı

Alaçatı/ Çeşme/ İzmir

Kendime ve size söz verdiğim üzere yazmayı ihmal ettiğim herşeyin listesini yaptım ve yeni yıl girene kadar güncel postların arasına, boşluğunu fazlasıyla farkettiğim, arşivimde muhakkak durmalı dediğim ve yazmadığıma pişman olduğum herşeyi anılarıma ekleyeceğim.

Siz siz olun bloğunuzu asla ama asla ihmal etmeyin cidden doldurulması zor bir boşluk gibi oluyor. Hayatınızda bir kesit yok olmuş, film şeridinizden bir bölüm kesilmiş gibi oluyor ve o eksikliğin üzüntüsünü fazlasıyla yaşıyorsunuz.


Şükür sonunda Haziran ayında Çeşme ile tanıştım. Yıllardır size gezdiğim, gördüğüm yerleri tanıttım. Bana Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Fethiye  sorun bilirim ama gelin görün ki doğma büyüme İzmir'li olmama rağmen Çeşme'yi aman nasılsa orası bizim kaçıyor mu, sabah git akşam geri dön mesafesinde, orda otelde yatılı kalınamıycak olduğuna göre orası bana tatilden sayılmaz diyordum. Ama gördüm ki ahh buraya hususi otelde kalmalı da gitmem gerekiyormuş. Çeşme ve Bodrum'un neden başı çektiğini anladım. Çünkü muazzam güzellikte bir yer. Evet her yerin kendine göre bir güzelliği var fakat Çeşme bambaşkaymış.

Alaçatı'ya ilk girişte 1850 Cafe karşılıyor sizi..
Alaçatı'nın her yeri mimarisi böyle taş evler, pansiyonlar, dükkanlar ve mekanlar ile dolu.
Burada selfie çekilmeden dönmeyin :)
 Selfie Lounge


Maison Alaçatı'nın orijinal hediyelikleri görülmeden geçilmemeli.

Alaçatı' hatırası almayı unutmayın.
Benim bayıldığım yerlerden; Chiccy Accessories..
Takı'dan, dekorasyon ürünlerine kadar pek çok güzel şeyi burada bulmanız mümkün.



Bu minik lavaboya bayıldım :)
 Mekanın tatlı, güleryüzlü sahibesine selam vermeden de geçmeyin :)


Şubesi bulunan her yerin en güzel şubesinin Alaçatı'da olduğuna eminim :)


Maria'nin Bahçesi
Yukarı Sokak'ta ne güzel detaylar var ;)


 Bunlar da yukarı sokaktaki o güzel otele ait detaylar..




Azıcık da ben :p

 21 no'lu ev kedisini kapının önünde unutmuş :))
Gül Güler tasarımları muhakkak görülmeli..



Kelebekli yüzüğüm tabi ki Kebelek'ten..
Balıklı bilekliğim de Alaçatı hatırası fakat bu bileklik koptu üzgünüm sadece balığı kaldı :( 
Gramafon Evi ise bayıldığım bir antikacı.
Antikayı evimde istemem ruhumu daraltır ama ziyaret edip eskiyi anımsamayı çok severim :)
 Millet şimdi saunalı, klimalı, wi-fi'li bilmemneli otel beğenmezken o dönem kalorifer lüksmüş :)



Bir tarafı kilise olan başka dinlere de ibadet imkanı sağlayan Camii..
Bu bilgiyi daha önce Çeşme'yi ziyaret eden birinden öğrendim.









 Çıkışta bizi yine o çok beğendiğim 1850 Cafe uğurluyor :)



Not: Damla sakızlı dondurma yemeden,kahve içmeden ve meşhur damla sakızlı kurabiye almadan dönmeyin :)
Çeşme'nin beach'lerine değinmiyorum bile onları zaten magazin programlarında işitiyorsunuz. Ben her zaman olduğu gibi görünmeyenin ardındaki güzellikleri göstermek istedim :)
Beklemede kalın çünkü bu sene çok gezdim ; Şirince, Foça ziyareti ve Selimiye tatili var daha anlatacaklarım arasında :P

4 yorum:

Pembe Kreasyon dedi ki...

Her yeri ve her karesi çok şirin. Sen de ihmal etme lütfen buraları :) Tavsiyelerin dikkate alındı bile

Unknown dedi ki...

merhabalar ben Banu sizi internette gezerken gördüm ve bloğunuzu çok beğendim hemen takibe aldım.banada beklerim takip ederseniz sevinirim.
www.hobikutum.blogspot.com

neslice tarifler dedi ki...

Alaçatı en çok görmek istediğim yerler arasında. Hatta Kurabiye Otel diye bir otel var aile işletmesi. Oraya da gitmek nasip olur inşallah. Öyle güzel fotolar koymuşsunki, insanın bir an önce gidip göresi geliyor. Alaçatı'ya da çok yakışmışsın bu arada ;)

İstanbul Kazan Ben Kepçe dedi ki...

Harika kareler :)) 2015 bol gezmeli bir yıl olsun :))